Barsak Emilimi

Sindirim evresinden sonra, besinler barsaklar tarafından emilebilecek öğelere dönüşürler; beslenmenin başlıca amacı da budur.

Emilim ince barsaklar düzeyinde gerçekleşir. Değirmi kapaklar ve küçük çıkıntılar (barsak tümürleri) nedeniyle, ince barsak mukozasının emilim yüzeyi oldukça geniştir. Ayrıca her barsak tümürü, optik mikroskopta görülebilen ve emilim yüzeyini bir kat daha artıran daha küçük girinti ve çıkıntılardan oluşmuştur.

Besinlerin mukoza ile temasını, karıştırma hareketleri çoğaltır. Emilim hızı: boş barsaktan kıvrım barsağa doğru giderek azalır.

Aminoasitler, şekerler ve suda eriyebilen maddeler, barsak mlikozasında kılcal damarlardan, trigliseritler, kolesterol ve suda erimeyen yağlı asitler lenf damarlarından geçer.

Emilen besinler 3 evreden geçerler:

- barsak boşluğundan hücre çeperine geçiş (hücrenin boşluk kutbu);

- hücre içinde, boşluk kutbundan taban kutbuna doğru geçiş;

- kana ya da lenfe geçiş. Bu emilimin birçok mekanizması vardır. «Edilgin emilim» , enerji gerektirmeyen bir mekanizmadır; fizik yasaları tarafından yönetilir. Besinlerin geçişi otomatik olarak gerçekleşir; çünkü besinler, yüksek yoğunlukta oldukları bir bölgeden (barsak boşluğu), zayıf yoğunlukta oldukları bir bölgeye doğru (kan ve lenf) geçmektedirler.

- «Etkin emilim» için enerji gereklidir. Yoğunluk farkına karşın yapılabilir; yani zayıf yoğunluktaki bir bölgeden yüksek yoğunluktaki bir bölgeye doğru gerçekleşir. Sözgelimi bazı şekerler ve aminoasitler barsak içindeki yoğunlukları ne olursa olsun, bu mekanizmayla her zaman barsak kılcal damarları tarafından emilirler. Bu etkin emilim, «sodyum pompası» denen sodyumun etkin emilim mekanizmasıyla birleşmiş görünmektedir.

«Kolaylaştırılmış aktarım emilimi» fizik yasaları tarafından yönetilen yönde yapılan bir emilimdir. Ama edilgin mekanizmadakine göre daha büyük bir hızla yapılır.

Hiç yorum yok: